Hüzün Yücel tarafından 01.05.2025 12:47 tarihinde yayınlandı.

Türkiye, Kıbrıs meselesinde uluslararası aktörlere net bir mesaj verdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Ada’da sürdürülen çözüm arayışlarında artık iki toplumlu federasyon modelinin gündemden çıktığını vurgularken, Türkiye’nin "iki halk, iki devlet" temelli yaklaşımının sahadaki gerçekliklerle uyumlu olduğunu belirtti.

Yetkili, özellikle Avrupa Birliği başta olmak üzere üçüncü tarafların “birlik dayanışması” adı altında Rum kesimine örtülü destek vermek yerine, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin tarafsız çabalarına odaklanmaları gerektiğinin altını çizdi.

Hatırlanacağı üzere, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 2021’de Cenevre’de düzenlenen gayriresmî 5+BM toplantısında ortaya koyduğu “iki devletli çözüm vizyonu”, Ankara tarafından da desteklenmişti. Yetkililer, yarım yüzyıldır sürdürülen federasyon temelli görüşmelerin artık miadını doldurduğunu, Ada’daki fiili durumun da bunu teyit ettiğini dile getiriyor.

BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisi sıfatıyla Ocak 2024’te göreve başlayan Kolombiya’nın eski Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ın yürüttüğü temaslar sonrası kaleme aldığı raporun ise kamuoyuyla henüz paylaşılmaması dikkat çekiyor.

2024 sonbaharında New York’ta düzenlenen gayriresmî akşam yemeğinde taraflar arasında yeni müzakere zemini bulunamadığı resmen ilan edilmişti. Son olarak, Mart 2025’te Cenevre’de geniş katılımlı bir toplantı daha yapılmış, bu toplantıda ilk kez federal çözüm modelinin dahi gündeme gelmediği kayda geçmişti.

Toplantıda, mevcut siyasi çözümsüzlük ortamında Ada’daki yaşam koşullarını iyileştirmeye dönük teknik işbirliği konularına odaklanıldı. Geçiş kapılarının artırılması, çevresel işbirliği, gençlik projeleri ve yenilenebilir enerji başlıklarında ilerleme sağlanırken, temmuz sonunda ikinci bir gayriresmî buluşma yapılması planlanıyor.

Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin Kıbrıs Türklerinin “egemen eşitlik” ve “eşit uluslararası statü” taleplerinin resmen tanınmasını çözümün ön şartı olarak gördüğünü bir kez daha vurguladı. Rum tarafının siyasi ve ekonomik gücü paylaşmaya yanaşmayan tutumu, çözümsüzlüğün temel nedeni olarak değerlendiriliyor.

Yetkili, “Kıbrıs’ta artık herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek var: Ada’da iki halk ve iki ayrı devlet yaşıyor. Bu durumu dikkate almayan hiçbir çözüm önerisinin başarı şansı yoktur” diyerek uluslararası topluma sahadaki dengelere uygun yaklaşma çağrısı yaptı.

Benzer İçerikler

Velonga Haber Yazılımı ile hazırlanmıştır.