Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davada ilk kez mahkemeye çıktı. Baş, savunmasında “Türkiye’de hukuk herkese aynı işlemiyor. Bana edilen ağır hakaretlere ‘siyasetçiler daha fazla tahammül etmeli’ denilerek takipsizlik verildi. Benim söylediklerim siyasi eleştiri niteliğinde, bu dava bir Hüseyin Baş davası değil, ifade özgürlüğü davasıdır” diye konuştu.

Mahkemede iddianamenin yetersizliğine dikkat çeken Baş, “Dosyada sadece benim fail olduğum yazıyor. Ama ortada ne fiil belli, ne mağdur belli. Hukukta önce fiil tespit edilir, sonra fail bulunur. Burada ise önce fail gösterilip ardından fiil yaratılıyor” ifadelerini kullandı.

Davanın ikinci duruşmasının 15 Ocak’a ertelendiğini belirten Baş, uzun süre adli kontrolle yaşamak zorunda kaldığını söyledi. “Delil karartmamla uzaylıların dünyayı istila etmesi aynı oranda mümkün” diyerek uygulamanın hukuksuzluğunu eleştirdi.

Baş, sözlerinin Cumhurbaşkanı’nı hedef almadığını da vurguladı: “Ben siyasi iktidarın politikalarını eleştiriyorum. Hangi cümlem hakaret sayılmış? ‘Atatürk ülkeyi düşmandan temizledi’ dedim, bu mu hakaret? Özelleştirmelere karşıyım dedim, bu mu hakaret? Hiçbir açıklama yok.”

Sosyal medyada kendisine yöneltilen ağır hakaretlere dair şikayetlerinin takipsizlikle sonuçlandığını hatırlatan Baş, “Benim ifadelerimde hakaret olmadığı halde yargılanıyorum. Bana sinkaflı küfürler edenlere ise ‘siyasetçilerin tahammülü yüksek olmalı’ deniyor. Bu hukuk eşit mi işliyor? Hayır” dedi.

Sözlerini ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekerek sürdüren Baş, “Muhalefetin konuşamadığı bir yerde demokrasi olmaz. İnsanlar artık geçim sıkıntısı içindeler. Kira ödeyemiyor, çocuklarını okula aç gönderiyorlar. Emeklinin aldığı maaş ortada. Toplumun gerçek gündemi bu. Ama biz eleştiri yapınca dava açılıyor. İşte mesele bu kadar basit” dedi.