İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Ankara İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada hem Türkiye’nin siyasal dengelerine hem de ekonomik tabloya ilişkin sert değerlendirmelerde bulundu. Özellikle “orta direk” olarak tarif ettiği kesimin hem ekonomik olarak ezildiğini hem de siyaseten sahipsiz bırakıldığını vurguladı.

Dervişoğlu, Türkiye’de yıllardır yaratılan kutuplaşma siyasetinin, ortak değerler üzerinden bir “değerler çatışması” algısı üretmeye çalıştığını söyledi. Milli, dini ve manevi değerlerin siyasi grupların tekelinde görülemeyeceğini belirten Dervişoğlu, Atatürkçülükten laikliğe, dindarlıktan milliyetçiliğe kadar tüm temel kavramların milletin ortak paydası olduğunu ifade etti.

İYİ Parti’nin bu zemindeki “oyun bozucu” rolüne dikkat çeken Dervişoğlu, bir kesimin Atatürkçülüğü, bir diğerinin dindarlığı, başka bir kesimin de milliyetçiliği sahiplendiğini, bu sayede toplumda fay hatları üretildiğini söyledi. Buna karşı İYİ Parti’nin, “Milletin değerlerini kimsenin eline silah olarak vermem” duruşuyla hareket ettiğini dile getirdi.

Konuşmasında, Türkiye’nin üniter yapısına ve milli kimliğine yönelik tehdit algısına da değinen Dervişoğlu, terör örgütü PKK ve Abdullah Öcalan üzerinden yürütülen tartışmalara sert sözlerle tepki gösterdi. Devletle teröristin eşitlenmeye çalışıldığını, Meclis’in ve devlet kurumlarının bu tür süreçlere alet edilmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Cumhuriyetin kurucu değerlerini, Atatürk’ü, üniter devlet yapısını ve Türklük tanımını hedef alan her girişime karşı duracaklarını söyledi.

Süreci “terörsüz Türkiye’ye karşı çıkmak” gibi göstermeye çalışanlara da yanıt veren Dervişoğlu, İYİ Parti’nin itirazının, Cumhuriyet’in kurucu iradesiyle bir terör örgütünün aynı zemine taşınmasına yönelik olduğunu belirtti. Terör örgütünün kendini feshettiği iddialarının gerçeği perdelemeye dönük olduğunu, sahada eğitimlerin ve örgütsel hazırlıkların sürdüğünü savundu.

Ekonomiye ilişkin bölümde ise Dervişoğlu, Türkiye’de “orta direğin çökertildiğini” söyledi. Kırmızı ışıkta geçmeyen, faturasını aksatmayan, vergisini zamanında ödeyen, çocuğunun eğitimini, aldığı krediyi, arabasının vergisini hesaplayan geniş kesimlerin, bugün sistemin yükünü taşıyan ama karşılığında hak talep edemeyen kitleye dönüştüğünü dile getirdi. Orta gelirlilerin hem ekonomik baskı altında kaldığını hem de siyasette temsil gücünü kaybettiğini ifade ederek, “Toplumun en büyük kesimi siyaseten sahipsiz bırakılmıştır, Türk siyasetinin merkezi çökmüştür, o merkezin yeniden inşa edilmesi gerekmektedir” mesajını verdi.

Konuşmasının bir bölümünde parti içi tartışmalara ve kurultay süreçlerine de değinen Dervişoğlu, kongrelerin siyasi partiler için doğal yenilenme ve rekabet alanı olduğunu, ancak dışarıdan kurgulanan “İYİ Parti’de ne oluyor?” tartışmalarının partiyi yıpratmaya dönük olduğunu söyledi. 19 aydır tek bir sözle dava arkadaşlarını mahcup etmemeye özen gösterdiğini ifade ederek, istişare ve ortak aklın önemini vurguladı.

Türkiye’nin sadece iç siyaset kavgalarına değil, küresel düzeyde yaşanan dönüşümlere, iklim krizine, yeni ticaret yollarına ve çevresel risklere de hazırlık yapması gerektiğini söyleyen Dervişoğlu, asgari ücretin bir “geçim ücreti” haline gelmesi gerektiğini belirtti. Emeklilerin, dar gelirlilerin, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, “Türkiye perişan, bir avuç mutlu azınlık ülkenin kaynaklarını sömürüyor” ifadeleriyle iktidarı eleştirdi.

Konuşmasının sonunda “Artık vakit tamam, sıra bize geldi” diyen Dervişoğlu, İYİ Parti’nin merkezde yeni bir siyasal denge kurma iddiasını yineledi. Türkiye’nin sorunlarını çözmeye talip olduklarını, millet iradesinin önüne kurulmak istenen hiçbir vesayete boyun eğmeyeceklerini söyledi.