İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik artan askeri operasyonları ve yardım akışını hâlâ engellemesi, uluslararası kamuoyunda yoğun tepkilere neden oldu. Avrupa Birliği ve İngiltere’den gelen sert açıklamalar, Tel Aviv yönetimi tarafından reddedilirken, bölgedeki insani tablo her geçen gün ağırlaşıyor.

Kurtarma ekiplerinin aktardığına göre, son hava saldırılarında aralarında çocukların da bulunduğu en az 42 Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail, dün 93 yardım kamyonunun bölgeye ulaştığını açıkladı; ancak BM bu yardımların hiçbirinin Filistinlilere ulaşmadığını duyurdu. BM Sözcüsü Stéphane Dujarric, “İsrail ordusu yardım malzemelerinin başka kamyonlara aktarılmasını şart koştu, zaman kaybı nedeniyle yardımlar yerine ulaşmadı” dedi.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail’in uyguladığı abluka nedeniyle 2 Mart’tan bu yana en az 326 kişinin açlıktan öldüğünü bildirdi. Uluslararası yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ise yardım miktarının kesinlikle yetersiz olduğunu, bunun sadece “göstermelik bir iyileştirme” olduğunu vurguladı.

İngiltere, İsrail ile ticaret müzakerelerini askıya aldı ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulayacağını açıkladı. AB ise İsrail ile olan işbirliği anlaşmalarını gözden geçirmeye başladı. İsrail Dışişleri ise bu eleştirileri “gerçeklerin çarpıtılması” olarak niteledi.

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert, BBC’ye verdiği demeçte, “Gazze’de olanlar savaş suçu sınırında. Bu savaşın ne hedefi ne de kurtarabileceği bir rehine var” dedi. Olmert, Netanyahu hükümetinin yürüttüğü operasyonları “tiksindirici ve dehşet verici” sözleriyle değerlendirdi.

Gazze’ye insani yardım girişleri konusundaki baskılar artarken, Birleşik Arap Emirlikleri İsrail’in 15 bin kişiye yetecek yardıma onay verdiğini açıkladı. Katar ise İsrail’in saldırgan tutumunun barış çabalarını baltaladığını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da gündeme gelen “Gazze’den Libya’ya zorunlu göç” iddialarını yalanladı. Rubio, bazı ülkelerle yalnızca gönüllü göç ihtimali üzerine görüşmeler yapıldığını ifade etti.