Hocalı Tanıkları Yıllar Sonra O Gecenin Acısını Anlattı
Hocalı’da 1992’de yaşanan katliamdan sağ kurtulanlar, yıllar sonra Karabağ’da düzenlenen programda o gece yaşananları gözyaşlarıyla anlattı.
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ile Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu’nun organizasyonunda, Karabağ’ın işgalden kurtuluşunun 5’inci yılı kapsamında düzenlenen programda, Kars, Iğdır ve Erzurum’dan gazeteciler Ağdam kentini ziyaret etti. Burada Hocalı Katliamı’ndan sağ kurtulanlar ile bir araya gelen gazeteciler, o gece yaşanan insanlık dramını bizzat tanıklardan dinledi.
Azerbaycan kökenli gazeteci Serdar Ünsal, Hocalı’da şehit olan sivillerin mezarlarının işgal döneminde tahrip edilmesini “insanlık dışı bir vahşet” olarak nitelendirerek, “Hocalı’da 700’e yakın masum insan katledildi. Kadınlar, yaşlılar ve çocuklar dâhil… Kaçabilenler ise ölen yakınlarını kucaklarında kilometrelerce taşıyarak buradaki mezarlığa defnetti. Ancak mezarlar bile yağmalandı. Bu, tarihte örneği olmayan bir soykırımdır” dedi.
Katliamın tanıklarından Seriye Müslüm Kızı, Hocalı’nın kendisi için “bitmeyen bir yas” olduğunu söyleyerek, “613 canımızı kaybettik. Her biri bir aile, bir hayat demekti. 32 yıl sonra evime döndüm ama sevinç ile hüzün iç içe” ifadelerini kullandı.
Bir diğer tanık Elizova Ceylan Ekberkızı, saldırı günü yaşadıkları çaresizliği şöyle anlattı:
“Topraklarımızda yaşamamıza rağmen bir anda kendi yurdumuzdan koparıldık. Saldırılar başladığında tüm ailem dağıldı. O gece akrabalarımızdan 60 kişi öldürüldü. Gözlerimin önünden asla gitmiyor.”
Tanık Zennure Selimova ise 19 yaşında terk ettiği Hocalı’ya 34 yıl sonra döndüğünü belirterek, “O gecenin sesi, ateşin ışığı, insanların çığlıkları hâlâ kulaklarımda. Bugün buradaysak, şehitlerimizin canı pahasına buradayız” diye konuştu.
Tanıklar, Hocalı Katliamı’nın uluslararası alanda ‘soykırım’ olarak tanınması çağrısını yineledi.
