Zeytin nöbeti açlık grevine dönüştü: “Ölmek var, dönmek yok”
Zeytinliklerin madenlere açılmasına karşı Ankara’da nöbet tutan köylüler, seslerini duyuramadıkları gerekçesiyle açlık grevine başladı.

Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına yönelik yasa teklifine karşı Ankara'da iki haftadır nöbet tutan köylüler, hükümetten ve TBMM’den ses gelmemesi üzerine açlık grevi başlattı. Cemal Süreya Parkı'nda direnişlerini sürdüren yurttaşlar, “Bu yasa bizim ölüm fermanımızdır” diyerek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini açıkladı.
TBMM Dikmen Kapısı önünde yapılan açıklamada konuşan Esra Işık, “Bizi göz göre göre öldürecekseniz kendiniz bilirsiniz. 'Bu topraklar için ölürüz de dönmeyiz' demiştik. Dönmüyoruz” sözleriyle kararlılıklarını dile getirdi. Açlık grevi kararının, seslerinin sistemli olarak bastırılmasına karşı alındığını vurgulayan köylüler, “Zeytin yoksa hayat yok” mesajı verdi.
Köylü Ayişe Günay ise "Atatürk'ün Meclisi'nde halk adına karar veremezsiniz" diyerek, Meclis'e sert tepki gösterdi. Yasayı geçirmemek için gerekirse aç kalacaklarını, susuz kalacaklarını belirtti. "Yaşam hakkımızı elimizden alamazsınız" diyen Günay, halk iradesinin yok sayıldığını söyledi.
Bir diğer köylü Nejla Işık da açlık grevinin son çare olduğunu ifade etti: “Zeytinimiz de gidecek, toprak da... Açlık grevine giriyoruz çünkü elimizde başka bir şey kalmadı. Bu sessizlik içinde yaşamamakla zaten ölüyoruz.”
Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören yasa teklifi, Türkiye'nin dört bir yanından gelen üreticiler tarafından “yaşam hakkına tehdit” olarak görülüyor. Açlık grevine dönüşen bu eylem, yalnızca bir çevre mücadelesi değil, aynı zamanda köylünün varoluş ve geçim hakkı için verdiği hayati bir direniş olarak dikkat çekiyor.